-
1 ayak yolu
туале́т, убо́рная -
2 ayak yolu
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > ayak yolu
-
3 ayak yolu
псыунэ -
4 helâ
1. حمام [حَمَّام]Anlamı: ayak yolu, yüz numara, tualet2. كنيف [كَنِيف]Anlamı: ayak yolu, yüz numara, tualet3. مرحاض [مِرْحاض]Anlamı: ayak yolu, yüz numara, tualet4. مغتسل [مُغْتَسَل]Anlamı: ayak yolu, yüz numara, tualet5. مغسل [مَغْسَل]Anlamı: ayak yolu, yüz numara, tualet -
5 Wc
-
6 yol
дорога, трасса, маршрут- ağaçlı yol
- ana yol
- asma yol
- ayak yolu
- bahçe yolu
- beton yol
- cüruflu yol
- çakıl yol
- çevre yolu
- çıkmaz yol
- dağ yolu
- deniz yolları
- drenaj yolu
- ekspres yol
- gezi yolu
- havuz kenarı yürüme yolu
- kaçış yolu
- kara yolu
- kedi yolu
- kudüs yolu
- küçük yol
- lokal yol
- oto yolu
- otomobil yolu
- paralel yol
- park yolu
- ray yolu
- servis yolu
- su çıkış yolu
- su yolu
- şose yolu
- tahliye yolu
- tali yol
- tek istikametli yol
- tek raylı yol
- tek yönlü yol
- toprak yol
- yaklaşım yolu
- yan yol
- yangeçit su yolu
- yangın kaçış yolu
- yardımcı yol
- yaya yolu
- yerel yolİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > yol
-
7 kenef
1. أرمد [أَرْمَد]Anlamı: pis, berbat2. دنس [دَنِس]Anlamı: pis, berbat3. رجس [رَجِس]Anlamı: pis, berbat4. قذر [قَذِر]Anlamı: pis, berbat5. قذر [قَذْر]Anlamı: pis, berbat6. كنيف [كَنِيف]Anlamı: ayak yolu7. متسخ [مُتَّسِخ]Anlamı: pis, berbat8. متلوث [مُتَلَوِّث]Anlamı: pis, berbat9. مدنس [مُدَنَّس]Anlamı: pis, berbat10. مرحاض [مِرْحاض]Anlamı: ayak yolu11. ملوث [مُلَوَّث]Anlamı: pis, berbat12. وسخ [وَسِخ]Anlamı: pis, berbat -
8 memişhane
1. كنيف [كَنِيف]Anlamı: ayak yolu, abdesthane2. مرحاض [مِرْحاض]Anlamı: ayak yolu, abdesthane -
9 yüznumara
1. كنيف [كَنِيف]Anlamı: ayak yolu, hela2. مرحاض [مِرْحاض]Anlamı: ayak yolu, hela -
10 tuvalet
tuvalet ssabah \tuvaletini yapmak die morgendliche Toilette machenhanımlar gran\tuvalet geldiler die Damen erschienen in großer Toilette
См. также в других словарях:
ayak yolu — wc, hela … Beypazari ağzindan sözcükler
ayak değiştirmek — 1) talim yürüyüşünde kısa bir adım atmak yolu ile adımlarını başkalarınınkine uydurmak 2) ed. yeni bir uyak ile söyleyişi sürdürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
keçi yolu — is. Engebeli yerlerden gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araç işlemeyen dar yol, çığır, patika … Çağatay Osmanlı Sözlük
ABDEST-HANE — f. Ayak yolu, helâ. * Abdest alacak yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HALACA — f. Ayak yolu, abdesthane … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HALÂ' — Boş, hâli. * Ayak yolu, abdesthane. * Devenin çökmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEMŞA — (Meşy. den) Ayak yolu. Üzerine basıp yürüdükleri yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kara — 1. is. 1) En koyu renk, siyah, ak, beyaz karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Kara gözlüm efkârlanma gül gayri / İbibikler öter ötmez ordayım. B. S. Erdoğan 3) Esmer 4) sf., mec. Kötü, uğursuz, sıkıntılı 5) mec. Yüz kızartıcı durum, leke 6) mec. İftira… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ÇIĞIR — t. Yeni açılan patika yolu. * Ayak izi ile karlı yerde açılan yol. * Başkalarının da uyabileceği yeni bir tarz ve yol. * Çığın açtığı iz, yol.(... Hayat ı içtimaiye i beşeriyede bir çığır açan, eğer kâinattaki kanun u fıtrata muvafık hareket… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük